Üniversitelerde kayıt devrine az bir mühlet kalırken, konut kiraları ve yurt fiyatlarındaki astronomik artışlar, öğrencileri kara kara düşündürüyor. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, en düşük konut kirasının 20 bin, yurt fiyatlarının ise 9 bin liradan başladığını belirterek “Bu fiyatları ödememiz halinde cebimizde para kalmayacak” dedi.
Üniversitelerde yeni akademik periyot, ekim ayında başlıyor. Üniversiteye yeni yerleşen öğrenciler ise eylül ayı başından itibaren kayıtlarını yaptırmaya başlayacak. Öğrenciler bir yandan kayıt telaşıyla uğraşırken bir yandan da barınma meselesini çözmeye çalışıyor. Meskende kalan üniversite öğrencileri ise kira artışında yüzde 25 sonunun kalkması nedeniyle mesken sahiplerinin enflasyon oranında artış yapması nedeniyle yeni mesken ya da yurt arayışına girdi.
Kira fiyatlarını karşılayamadıklarını belirten Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, konut kiraları kadar yurt fiyatlarının de çok fazla olduğunu lisana getirerek açıklamalarda bulundu.
Ankara Üniversitesi İrtibat Fakültesi’nde okuyan Filistinli bir öğrenci, Filistin-İsrail savaşı nedeniyle ailesinin 7 aydır işsiz olduğunu belirterek maddi takviye alamadığı için zorlandığını söyledi. Konut kirasının 6 bin 750 liradan 20 bin kiraya yükselmesi üzerine yeni konut arayışına başlayan öğrenci, şöyle konuştu:
“İki yıldır tıpkı meskende kalıyorum. Konut sahibi bu yıl kiramı 20 bine yükselteceğini söyledi. Kaldığım konutun bu parayı hak ettiğini düşünmüyorum. Lakin öbür kiralık konutlara baktığım vakit kiraların en az 20 binden başladığını gördüm. Konuta birinci girişte depozito, emlakçı parası da vereceğim vakit en az 60 bin lira ödemem gerekiyor. Bu sebeple konutumda kalmak mantıklı geliyor. Lakin 20 bin lira bir öğrenci için çok fazla.”
“Öğrencilere hem yurt fiyatları hem mesken kiraları çok fazla geliyor”
Filistin büyük bir savaş var. Birçok kişi bu nedenle işsiz kaldı. Benim ailem Filistin’de yaşıyor. Babam savaş nedeniyle 7 aydır işsiz. Bu sebeple ailemden maddi dayanak alamıyorum. İş arıyorum, çalışmaya çalışıyorum. Türkiye’de Filistinli öğrencilerin hepsine maddi manada bir takviye yapılmıyor. Eski kiram geçerli olsaydı geçinebilir ve hatta cebimde altı bin lira para kalırdı. Lakin kiram 20 bin olursa, bir de faturalar var olağan benim elimde hiç para kalmayacak. Eylül ayının beşine kadar vaktim var. Tıpkı vakitte odalara, yurtlara da bakıyorum. Yurtların fiyatları da çok fazla, 9 bin lira civarında gidiyor. Öğrencilere hem yurt fiyatları hem mesken kiraları çok fazla geliyor. Mesken arkadaşım da Filistinli, bu konutta durmaya devam edersek mecburen bir konut arkadaşı daha arayacağız. Bir odayı iki kişilik yapacağız sanırım.”
“Kirama yüzde 65 artırım gelince konuttan çıkmak zorunda kaldım”
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Kısmı üçüncü sınıf öğrencisi Halil İbrahim Asrağ, konut kirasının 13 bin liradan 21 bin liraya çıkartıldığı söyledi. Artırımlı kirayı ödeyemeyeceği için konuttan çıkan Asrağ, kalacak mesken ya da yurt arayışında olduğunu söz etti. Asrağ, şunları söyledi:
“Bu sene kira kontratımızın sonuna yaklaşırken konut sahibimizle görüştük. Konut sahibimiz, bize yüzde 25 artırım hududunun artık kalktığını söyleyerek yüzde 65 artırım konusunda ısrar etti. Bizde yüzde 65 artırımı veremeyeceğimizi söyledik ve piyasa şartlarında bir fiyat teklif ettik. Fakat mesken sahibimiz ‘Nasıl olsa enflasyon yükseliyor ben bunu daha yüksek bir fiyata kiralayabilirim’ dedi. Sonrasında biz konuttan çıkmak durumunda kaldık.
“Yurtlar da inanılmaz makus kurallarda hayat var”
Şu anda bir meskeni kiralamak büyük bir maddi külfet. Yurtlar da inanılmaz berbat koşullarda ömür var. Küçük bir odada altı kişi kalınıyor ve berbat yemek üzere durumlarla karşılaşılıyor. Geçen sene kiraladığımız konut 3+1’di lakin bu sene bu türlü bir meskeni kiralamak bizim için olanaksız. Bu nedenle 2+1 bir meskende üç kişi kalacağız. Geçen seneye nazaran bu sene kimi şeyleri değiştirmeyi düşünüyoruz. Örneğin meskene internet almamak üzere zira geçinebilmek için kimi şeylerden fedakârlık yapmak durumundayız. Neredeyse üç yılda verilen kirayla bir mesken alabilecek duruma gelindi”
“Barınma hakkı korunmadıkça konut meselesiyle sıklıkla karşılaşacağız”
Avukat Yasin Gökberk Çınar, ülkenin özgün dinamikleri göz önünde bulundurularak konut meselesine bir tahlil üretilmesi gerektiğini kaydetti. Çınar, şunları söyledi:
“Yasal düzenlemeler bakımından buradaki sorunun çeşitli düzenlemeler ile giderilebileceği söylenebilir. Yasal düzenlemeler bu sorunu kısmi olarak ortadan kaldırabilir fakat bu yaşanan krizin ortadan kaldırılması için öncelikle yürürlükte olan hukukun tam olarak uygulanabilmesi, yargı makamlarının adil bir mühlet içerisinde yargılamayı gerçekleştirmesi gerekir. Bu kapsamda yargı uyuşmazlıklarına bakan mahkemelerin sayılarının arttırılması, bu yargılama müddetlerinin ve maliyetlerinin kısaltılması gerekir. Bunlarla birlikte bizce asıl sorun konutun ülkemizde ve dünyada metalaşmasıdır. Kelam konusu durum konutu, bir barınma aracı değil yatırım aracı olarak görülmesidir. Bu durumu engelleyen düzenlemeler var olmadıkça kelam konusu durum barınma hakkının taban seviyede korunmasını sağlayacak halde düzenlenmediği sürece bu sıkıntıyla sıkça karşılaşacağımızı düşünüyorum.”
Konuyla ilgili açıklama yapan Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, kira fiyatlarında kalıcı bir sistem oluşturulması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Belirli bir standardın içinde ve yasal zorunlulukla fiyat tespiti yapılırsa mağduriyetlerin önüne geçilebilir. Kira tespiti uzman bir kişi tarafından rapor oluşturularak, bölgesel ve mahalle bazında fiyat tespiti yapılıp kira artışları belirli bir sisteme oturtturularak; piyasa taban, tavan uygulamasıyla bölgesel fiyatlandırma, fiyat skalası çıkartılarak yapılmalıdır” (ANKA)