Dünyada bulunan toplam 27 bal arısı çeşidinin 6’sı Türkiye’de yaşıyor. 8 adet tescillenmiş arı ırk ve ekotipi bulunuyor. 9.2 milyon arılı kovanın mevcut olduğu Türkiye, bal üretiminde 115.000 ton ortalama ile dünyada 2. sırada yer alıyor.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, dünyada artan etraf sıkıntılarının arıların geleceğini tehdit ettiğini belirterek, şu sıralamaları yapıyor:
“FAO datalarına nazaran son beş yılda tarım ilacı kullanımının yüzde 30 arttığı tabir edilmektedir. Günümüzde tarımda uygulan ağır pestisit kullanımı nedeniyle; bal arıları yegane tozlayıcı durumuna gelmiştir. Tarımcı dostlarımızın, bilinçsizce kullandıkları tarım ilaçları sebebiyle her yıl binlerce arı kolonisi yok olmaktadır. Dünyadaki global iklim değişikliğinin yaratacağı krizin ciddiye alınmadığını öngörmekteyiz.”
Üretimi artırmak için…
Kovan başı üretimini artırmak için birlik tarafından şu teklifler sıralanıyor:
“Arılarımızın korunup, ıslah edilmesi ve ıslah merkezlerinin sürdürülebilirliği; 100 bin hektar basralı çam orman alanlarının 200 bin hektar alana çıkarılması; Geven balı üretim alanlarımızın genişletilmesi, geven bitkisinin korunması; kestane gal arısı için biyolojik uğraşın arttırılması; Ayçiçeği ve pamuk yerlerinde arı konaklama vakitlerinde pestisit kullanılmaması; ülkemizde üretilen her çeşit bal gözetilerek; yeni bal havzaları oluşturulması; Üretim alanlarının planlı bir halde arttırılması ve arı yerleşiminde meraların uygun kapasite ile kullanılması sağlanmalıdır. Flora ve genetik zenginliğimizin avantajını kullanarak tüm dünyada yaşanan global iklim değişikliğine karşı ülkesel arıcılık siyaseti oluşturulmalıdır.”